!!! Özel Sağlık Kuruluşlarının Acil Sağlık Hizmeti Sunumu !!!
İlgili mevzuat hükümleri gereği acil sağlık hizmeti kapsamında kamu ve özel sağlık kuruluşlarına başvuran acil haldeki hastaların, sağlık güvencesine veya ödeme gücüne bakılmaksızın kabul edilmesi ve gerekli tıbbi müdahalenin gecikmeksizin yapılması zorunludur. Sağlık kuruluşu, acil olarak gelen hastalara yeterli personeli veya donanımı olmadığı, ilgili birimi veya boş yatağı bulunmadığı, hastanın sağlık güvencesi olmadığı ve benzeri sebepler ile acil sağlık hizmetini sunmaktan kaçınamaz.
Acil hal kavramı, Acil Sağlık Hizmetlerinin Sunumu konulu Başbakanlık Genelgesinde “ Ani gelişen hastalık, kaza, yaralanma ve benzeri durumlarda olayın meydana gelmesini takip eden ilk 24 saat içinde tıbbi müdahale gerektiren durumlar ile ivedilikle tıbbi müdahale yapılmadığı veya başka bir sağlık kuruluşuna nakli halinde hayatın ve/veya sağlık bütünlüğünün kaybedilme riskinin doğacağı kabul edilen durumlardır. Bu nedenle sağlanan sağlık hizmetleri acil sağlık hizmeti olarak kabul edilir.” şeklinde tanımlanmıştır.
Ancak, son zamanlarda Bakanlığımıza vaki şikâyetler ve kamuoyuna yansıyan haberlerden, Sağlık Uygulama Tebliğinin İlave Ücret başlıklı 3.3. Maddesinde yer alan “ Hastanın acil haller nedeniyle sağlık hizmeti sunucusuna başvurması ve acil halin sona ermesi halinde, acil halin sona erdiğine ve müteakip işlemlerin ilave ücrete tabi olduğuna ilişkin hastaya/hasta yakınına SUT eki “Acil Halin Sona Ermesine İlişkin Taahhütname” (Ek-4/C)nin kullanılarak, yazılı ve imza karşılığı bilgi verilmesi zorunludur.” hükmündeki acil hal kavramının özel sağlık kuruluşları tarafından, acil halin hastaya ilk müdahalelerin yapılmış olmasıyla sona erdiği şeklinde yorumlandığı ve acil hali oluşturan durumun tedavisinin tamamlanma sürecinin ilave ücrete tabi kılındığı görülmüştür. Bu durumun acil sağlık hizmeti sunumu ile bağdaşır yanı bulunmamaktadır. Acil sağlık hizmetlerinin aksaklığa meydan vermeyecek şekilde, hızlı ve etkili sunulması ve hasta mağduriyetlerinin önlenmesi amacıyla aşağıdaki hususlara riayet edilmesi zorunludur:
a) Acil servise başvuran hastaların sağlık güvencesi olup olmadığına veya ödeme gücü bulunup bulunmadığına bakılmaksızın kabul edilmesi ve gerekli tıbbi müdahalenin gecikmeksizin yapılması,
b) Tedavinin devamı için gerekiyorsa hastanın, yatışı yapılarak tedavisinin ve eğer gelişirse komplikasyonların tedavisinin tamamlanması,
c) Hastanın tıbbi durumunun gerektirdiği uzman tabip, tıbbi donanım, müdahale, bakım ve tedavi için gerekli şartların sağlanamaması durumunda ise (a) bendindeki yükümlülüklerin yerine getirilmesi kaydıyla, Yataklı Sağlık Tesislerinde Acil Servis Hizmetlerinin Uygulama Usul Ve Esasları Hakkında Tebliğ ile Hasta Nakil ve Sevk Esasları konulu 2010/46 sayılı Genelge çerçevesinde hastanın başka bir sağlık kuruluşuna usulüne uygun şekilde sevk edilmesi.
Bu grup hastaların acil hal kapsamında değerlendirilerek ücretlendirilmesi ve acil halin sona ermemiş olması nedeniyle fark ücretine tabi tutulmaması gerekmektedir. Rutin denetimler veya şikâyet halinde yapılacak incelemelerde acil servise başvuru sebebinin acil hal kapsamında olduğunun tespit edilmesi durumunda, aksine uygulamalar için ilgili mevzuat kapsamında işlem uygulanacağı hususunda kuruluşların bilgilendirilmesi, gerek hastaların gerekse kuruluşların mağduriyetine sebebiyet verecek bu tür uygulamalardan kaçınılması için kuruluş personelinin uyarılması önem arz etmektedir.
Keyfiyetin iliniz dâhilindeki tüm özel sağlık kuruluşları mesul müdürlerine imza karşılığında tebliğini, titizlikle takibini ve bu düzenlemelere aykırı davranışta bulunanlar hakkında ilgili mevzuatı çerçevesinde işlem yapılmasını önemle rica ederim.